ŞEKER FABRİKALARI KAMUDA KALMALI
Hak-İş Genel Başkanı Yardımcısı Settar Aslan, geçmişte özelleştirilen ancak ülke hayvancılığına büyük darbe vuran Et ve Süt Kurumu’nu örnek göstererek, şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin yanlışlığına dikkat çekti.
Hak-iş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, et ve şeker gibi gıdaların ‘stratejik nitelik’ taşıdığını belirterek, şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin yanlış olduğunu söyledi. Settar Aslan, 20 yıl önce Hak-İş olarak karşı çıkmalarına rağmen Et ve Süt Kurumu’na ait tesislerin özelleştirildiğini hatırlatarak, aradan yıllar geçtikten sonra devletin Et ve Süt Kurumu’nu ihya ederek, et ve süt üretimine ve fiyatlarına müdahale etmek zorunda kaldığını ve fakat bunda yeterince başarılı olamadığını söyledi. Aslan, et, süt ve şeker gibi temel gıda maddelerinin üretim ve fiyatlandırmasının ‘stratejik nitelik’ taşıdığını ifade ederek şunları söyledi:
ÖZELLEŞTİRİLEN HİÇBİR KURUMDA FİYATLAR DÜŞMEDİ
“Kamuya ait olan ve zarar etmeyen 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi söz konusu. Bu fabrikalar zaten kâr ediyor. Bazı siyasetçiler, özel sektördeki şeker fabrikalarının daha düşük fiyata şeker ürettiğinden hareketle, kamudaki şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin piyasadaki şeker fiyatlarını düşüreceğini öne sürüyor. Geriye dönüp baktığımızda, özelleştirilen hiçbir sektörde ürün fiyatlarının düşmediğini görürüz. Kaldı ki, eğer işçi ücretlerini, özel sektörde olduğu gibi asgari ücret düzeyine çekerseniz, kamu fabrikalarının da üretim maliyetleri düşer. Fakat böyle bir durum insanî olmaz.”
YENİ TEKNOLOJİYE GEÇİLMELİ
Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Aslan, hükümet sözcülerinin, şeker fabrikalarının özelleştirilmesinden sonra burada çalışan işçilerin, isterlerse kamu kurumlarına geçebileceklerini açıklamasına da dikkat çekerek, şöyle devam etti:
“Eğer özelleştirilen fabrikalarda çalışan işçilerin tamamı kamuya kabul edilecekse, bu durumda özelleştirme neden yapılıyor? Özelleştirilecek şeker fabrikalarındaki işçilik maliyetini kamuya yüklemenin, ülkeye ve kamu maliyesine nasıl bir faydası olacak? Kanımca, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi noktasında, bürokrasi siyasî iradeyi yanlış bilgilerle yanıltmaktadır. Şeker fabrikaları kamuda kalmalıdır. Türkiye, şeker fabrikalarını özelleştirmek yerine, yeni üretim teknolojilerini devreye sokarak, pancar ve şeker üretimini artırmalı ve bu alanda küresel düzeyde söz sahibi olmalıdır.”
GLİKOZUN KOTA DIŞI BIRAKILMASI PANCARI BİTİRİR
Bir gazetecinin, “Millî Gazete’nin de geçtiğimiz günlerde manşetten duyurduğu glikozun kota dışına çıkarılmasına yönelik bir çalışmanın olduğu konuşuluyor. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna yanıt veren Gök, “Glikozun kota dışına çıkarılması şeker pancarının dibine kibrit suyu ekmektir. Bu bakımdan nişasta bazlı şeker kotalarının yüzde 5’e indirildiği bir ortamda yeniden glikoz, früktoz ve yüksek tatlandırıcı mısır şurubu üretimi diye ikiye ayrılırsa Türkiye şeker pancarı üretiminde zorlanır” dedi.
Kaynak: Millî Gazete