DÜNYANIN ÖNCELİKLİ SORUNU “BESLENME”
FAO tarafından hazırlanan “How to Feed the World in 2050” adlı çalışmada, 2017 yılı itibarıyla yaklaşık 7 milyar nüfusa sahip dünyada nüfusun 2050’de yüzde 34 artışla 9,1 milyara ulaşacağı ve dünya nüfusunun beslenmesi sorunu tüm ülkelerin ve uluslararası kuruluşların öncelikli politika alanlarından birisi olacağı belirtiliyor.
Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanlığı’nın 2019-2023 yıllarını kapsayan 11. Kalkınma Raporuna göre nüfus artışının çoğunlukla gelişmekte olan ülkelerden kaynaklanacağını, kırsal nüfus payının yüzde 30’a düşeceği, artan kentsel nüfusun gelir artışı ve satın alma gücünü arttırıp temel gıdalara dayanan geleneksel gıda talebini değiştireceğini ve bunun küresel tarım ve gıda üretim kapasitesinde ve alışkanlıklarında önemli değişiklikler yaratacağı ifade ediliyor.
Çalışma kapsamında yapılan tahminlere göre gıda üretiminin yüzde 70 artması, yıllık tahıl üretiminin bugünkü yaklaşık değeri olan 2,1 milyar tondan 3 milyar tona ulaşması, et üretiminin yaklaşık 200 milyon ton aratarak 470 milyon tonu bulması bekleniyor. Hayvansal gıdanın tüketimde hali hazırda önemli bir yere sahip olması ve artan satın alma gücü ile bu ürünlere talebin daha da artacak olması hayvancılık sektörünün tüm ülkeler için öneminin artması anlamına geliyor.
FAO, bu artışların sağlanması için verim ve ürün alma yoğunluğu artışının yanında ülkelerin tarımsal Ar-Ge alanına yatırımlarını yönlendirmesini ve bu alana politika önceliği vermesini tavsiye ediyor. Türkiye tarafından FAO çalışmasında belirtilen hususların dikkate alınması ve özellikle tarımsal Ar-Ge ile bahse konu üretim artışlarının sağlanması için gerekli çalışmaların sürdürülmesi önem arz ediyor.
Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanlığı’nın 2019-2023 yıllarını kapsayan 11. Kalkınma Raporuna göre nüfus artışının çoğunlukla gelişmekte olan ülkelerden kaynaklanacağını, kırsal nüfus payının yüzde 30’a düşeceği, artan kentsel nüfusun gelir artışı ve satın alma gücünü arttırıp temel gıdalara dayanan geleneksel gıda talebini değiştireceğini ve bunun küresel tarım ve gıda üretim kapasitesinde ve alışkanlıklarında önemli değişiklikler yaratacağı ifade ediliyor.
Çalışma kapsamında yapılan tahminlere göre gıda üretiminin yüzde 70 artması, yıllık tahıl üretiminin bugünkü yaklaşık değeri olan 2,1 milyar tondan 3 milyar tona ulaşması, et üretiminin yaklaşık 200 milyon ton aratarak 470 milyon tonu bulması bekleniyor. Hayvansal gıdanın tüketimde hali hazırda önemli bir yere sahip olması ve artan satın alma gücü ile bu ürünlere talebin daha da artacak olması hayvancılık sektörünün tüm ülkeler için öneminin artması anlamına geliyor.
FAO, bu artışların sağlanması için verim ve ürün alma yoğunluğu artışının yanında ülkelerin tarımsal Ar-Ge alanına yatırımlarını yönlendirmesini ve bu alana politika önceliği vermesini tavsiye ediyor. Türkiye tarafından FAO çalışmasında belirtilen hususların dikkate alınması ve özellikle tarımsal Ar-Ge ile bahse konu üretim artışlarının sağlanması için gerekli çalışmaların sürdürülmesi önem arz ediyor.