SENDİKAMIZ TARAFINDAN DÜZENLENEN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ ETKİNLİKLERİ GRAND ŞEKER OTEL’DE GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Sendikamız Şeker-İş’in 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri Antalya Grand Şeker Otel’de gerçekleştirildi. Etkinliğe Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Antalya Valisi Ersin Yazıcı, TÜRK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Ergün Atalay, Sendikamız Genel Başkanı İsa Gök, sendika yöneticileri ve bakanlık görevlileri ile çok sayıda kadın işçi katıldı.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök şunlara kaydetti;

‘‘Sendikamız Şeker-İş’in düzenlediği 8 Mart Dünya Kadınlar Günü eğitim semineri ile Konfederasyonumuz öncülüğünde gerçekleşecek Programa katılımınızdan duyduğum memnuniyetle, hepinizi en derin saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.

Şeker-İş’imizin iştiraklerinden olan ve turizm sektöründe bir Sendika Otelinin ötesinde, bir Aile Oteli olarak kıymet verilen Grand Şeker Otel’imize hepiniz hoş geldiniz.

Öncelikle, bu özel günün anlam ve önemine binaen tüm kadınlarımızın, siz kıymetli hanımefendilerin Gününü en içten dileklerimle kutluyorum. Şeker-İş Ailesi’nin birlik ve beraberliğini güçlendiren gönül bağlılığız için gıda ve şeker çalışanı kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.

Şeker-İş olarak, “kadının çalışma yaşamına etkin olarak katılmasını”, “toplumdaki ve sendikal hareketteki rol ve statüsünün yükseltilmesine yönelik çalışmalar yapmayı”, sendikal önceliklerimiz arasında görüyoruz. Kadınlarımızın gözlerindeki ışığa, yüreğindeki inanca, karanlığa mum yakan duruşuna, mukaddes emeğine müteşekkiriz.

Fakat, kadının değerini, haklarını, sorunlarını sadece 8 Mart’ta konuşmak bu meselenin önemine gölge düşürüyor. Gerek aile, gerekse de çalışma hayatında kadın olmak zor, sorumlulukları çok ağır, mağduriyet alanları ise maalesef oldukça büyük.. Bu bilinçle, hayatımızın öznesi konumunda olan kadınlarımıza yakışır bir hayat anlayışını tesis etmek için, daimi ve özel bir hassasiyet içerisinde hareket etmemiz gerekiyor.

Kabul etsekte etmesekte yaşam kavramı dönüşüyor. Üssel bir hızla ilerleyen bu dönüşüm içerisinde çalışma hayatımız da değişime uğruyor. Üstüne yaşanan pandemi, iklim değişikliği, artan enflasyon, yoksullaşma, gelir adaletsizliği, gıda güvensizliği derken, çalışanların mücadele alanlarının giderek arttığını görüyoruz.

Biz sendikaların örgütlenme mücadelesi çetin bir biçimde devam ederken; haklarımızı, güvenliğimizi, geleceğimizi öncelerken; değişen dönemin kilit alanları için de proaktif olmak zorundayız.

Nitekim çalışanlar olarak artık; iklim değişikliğine, çevre sorunlarına ve sürdürülebilirliğe önem veren işyerlerinde çalışmak istiyoruz. Bu uğurda sorumluluk alan, gelecek için bugünden harekete geçen işyerlerinin insan odaklı bu yaklaşımı benimsemesini talep ediyoruz. Nitekim bu husus, kurumsallığın vazgeçilmez bir unsuru olarak görülmelidir.

Diğer taraftan çalışan sağlığının daha da önem kazandığı bir dönemdeyiz. İşverenlerin yalnızca çalışan üretkenliğini değil, aynı zamanda refahını da artırmaya daha fazla odaklanmaları gerekiyor. Çalışanların refahı konusunda kurumsal farkındalık oluşturmak için biz sendikaların rolüyle kültürel bir değişim gerekli görünüyor.

İşte bu değişim-dönüşüm sürecinde; kadının öncelikle istihdam artışı, çalışma standartlarının iyileştirilmesi, ücret ve diğer haklar bakımından güvenli ve güvenceli koşullarda çalışmaları, sosyal diyalog mekanizmalarında daha fazla ve aktif biçimde temsil edilmeleri amaçlanmalıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı politikalarla kalıcı adımlar atılmalıdır.

Ne var ki aynı zamanda, kadının ülke ekonomisine ve topluma vereceği katkıların artışıyla toplumsal bilinç,  kadın duyarlılığıyla da beslenmiş olacaktır.

Nitekim toprağa, ekmeğe, suya, topluma, işyerine kısacası yaşama dokunan kadın eli, muhakkak ki “yaşamı israf edenler”i engelleyebilecek güçtedir.

Doğaya, yeşile ve suya en çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde, Kadınlar Günü gibi özel bir günü programımız münasebetiyle dikeceğimiz ağaçlarla daha da kıymetlendireceğiz. Toprağa can sularını “hep birlikte” vereceğiz. Aynı zamanda temennim o ki;  Umudun, Geleceğin, Örgütlü Toplumun, Emeğin “gücüne güç katacak can suyu”nu da yine bugün aynı sinerjiyle, bu sağlam beraberlikle birlikte vermiş olalım.

Sözlerime burada son verirken, bu önemli etkinlikle, Manavgat’ta ve tüm Türkiye’de nefesimizi kesen orman yangınlarının telafisine katkı verecek olmanın memnuniyetini de sizlerle paylaşmak isterim.

Bu duygularla, bugün gerçekleşecek olan eğitimimize katkı sunacak hoca ve uzmanlarımıza, Programda emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyor, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Programımızın çalışma hayatımıza hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

Gününüz kutlu, yolunuz aydınlık olsun. Şeker-İş Sendikası adına saygı ve sevgilerimle’’ diye konuştu.

Ayrıca etkinliğin sonunda TÜRK-İŞ Kadın İşçiler Hatıra Ormanı’na fidan dikimi gerçekleştirildi.


SENDİKAMIZ TARAFINDAN DÜZENLENEN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ ETKİNLİKLERİ GRAND ŞEKER OTEL’DE GERÇEKLEŞTİRİLDİ


Sayaç: 1980