TÜRKİYE GIDA VE ŞEKER SANAYİ İŞÇİLERİ SENDİKASI (ŞEKER-İŞ)
GENEL BAŞKANI İSA GÖK’ÜN YENİ YIL MESAJI
 

“2022 yılına saatler kala yepyeni bir yılın ayak sesleri yaklaşırken, yeni umutlara, yeni coşkulara, fırsat ve zenginliklerle dolu daha güçlü Türkiye’ye ulaşabilmenin ümidini taşımaktayız. 

Geride bıraktığımız 2021 yılında Aziz Türk Milleti, başta pandemi olmak üzere ekonomik, sosyal ve siyasal açılardan son derece hassas ve kritik bir dönemden geçmiş ve geçmeye devam etmektedir. Bu dönem tüm dünya ülkeleri açısından da iç açıcı olmayan aynı durumlara işaret etmektedir. Bize göre bu yıl, tarihe kayıp yıl olarak geçmelidir.

Geride bıraktığımız yılın muhasebesini yaparken, 2022 yılının daha verimli geçmesi için öncelikle hangi adımların atılmasının gerekliliğini bir tarafa not ederek zamanımızı, enerjimizi ve potansiyelimizi en iyi şekilde değerlendirmeliyiz.  Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı olan 2023 yılına 1 yıl kala insanlarımız artık sen, ben ve kısır çıkar kavgalarının bir tarafa bırakılarak zihinlerimizin yarınların Türkiyesi’nin inşası için harekete geçirilmesinin tarafıdır.

Dünle bugün arasında, değişen dünya şartları açısından büyük farklılıkların ve değişimlerin yaşandığı bir dünya konjonktüründe bilinmelidir ki, hiçbir hedef ve vaat, Türkiye'nin varlığından, birliğinden ve geleceğinden üstün ve öncelikli değildir. Çünkü istikrarımızı korumak, istiklalimizi ve istikbalimizi korumak kadar büyük önem arz etmektedir. Her ne olursa olsun Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu, aşılamayacak hiçbir sıkıntısı yoktur.  Sorunları doğuran, sıkıntıları büyüten ve içinden çıkılmaz hale getiren, yaşam dünyamızı daraltan kangrenleşmiş damarların kesilmesi, yere daha sağlam basarak yola devam edilmesinin en önemli ilkesi olmalıdır.  Artık yeni gerilim ortamlarının oluşturulmasından vazgeçilmelidir.

Beş bin yıldan fazla devasa bir medeniyet havzasının toplumu olan Türk Toplumu’nun dinamik yapısı her zaman dikkate alınmalıdır. Böyle bir yapı içerisinde mutlaka zaman zaman başlıca yozlaşma ve çöküntü yaratan sorunlar ve bunlara yönelik görüş ayrılıklarının yaşanması doğaldır. Burada aslolan, kamuoyunun vicdanının rahatlatılmasıdır. Ortak hedeflerimizin, ülkemizin kalkınması ve ileri gitmesi olduğunu, bu hedefe ulaşmak için, devlet ve millet olarak el ele verilmesinin gerekliliği herkes tarafından katıksız benimsenmelidir. Artık ortak ‘İyiliklerde’ buluşmanın zamanı gelmiştir. 2022 yılında yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı hareket tarzının hayata geçirilmesi beklentilerimizle;
Yeni ümitler ve yeni beklentilerle gireceğimiz yeni yılın öncelikle ülkemiz ve tüm Müslüman Türk coğrafyası için sıkıntı ve buhranlardan uzak, hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, dünyada huzurun, sevginin, barışın ve hoşgörünün egemen olmasını dileyerek herkesin yeni yılını en içten dileklerimle kutluyorum.”