TÜRKİYE GIDA VE ŞEKER SANAYİ İŞÇİLERİ SENDİKASI GENEL BAŞKANI
İSA GÖK’ÜN YENİ YIL KUTLAMA MESAJI
İSA GÖK’ÜN YENİ YIL KUTLAMA MESAJI
Sevinçler ve üzüntülerle 2020 yılını geride bırakırken, umutlar ve beklentilerle dolu yeni bir yıla girmenin heyecanını yaşıyoruz. Koronavirüs salgının gölgesi altında tamamladığımız 2020 yılı, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de başta sağlık olmak üzere ekonomik, sosyal ve siyasal bakımdan imtihan edildiğimiz bir yıl olmuştur.
Koronavirüs dünya genelinde milyonlarca insanın vefatına sebep olurken, ülkemizde de on binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Milyonlarca insanımız da hastalığın etkisi altında yaşamını sürdürmeye devam etmektedir. Her şeyden evvel sağlık yönüyle hepimizi hedef alan pandemi sürecinin olumsuz etkileri birçok alanda baş göstermiştir. Ekonomik kriz ve sosyal çalkantılar, yenidünya düzeninin sorgulanmasına ve tartışılmasına yol açmıştır. Birçok işçi kardeşimiz işinden ve ekmeğinden olurken, aileleriyle birlikte milyonlarca insanımız sosyal koruma şemsiyesinin dışında kalmıştır. İşten çıkarma yasağı, ücretsiz izin desteği ve kısa çalışma ödeneği düzenlemeleriyle koruma sağlanması hedeflenirken, verilen desteklerin miktarı yüz güldürmekten çok uzak düzeyde kalmıştır.
Her kriz döneminde olduğu gibi 2020 yılında salgının etkisi altındaki krizde de canını dişine takarak memleket sevdasıyla hareket eden ve üreterek var olma mücadelesi veren yine emekçiler olmuştur. Başta sağlık çalışanları ve gıda işçileri olmak üzere, zorunlu sektörlerde işçiler hep sahada olmuştur.
Geçtiğimiz yıla damgasını vuran pandemi döneminde sadece sağlık sistemleri sınav vermekle kalmadı. Ülkelerin kriz yönetim becerileri, siyasi ve ekonomik yan etkilere verilen reaksiyonlar, yaşam ve çalışma tarzının sorgulanması, ekosistem ile uyumlu bir yaşamın gerekliliği ve stratejik sektörlerin yeterliliklerinin görülmesi açısından dikkat çekici olmuştur. Tüm dünyada yaşanan pandemi, ithâl hammaddeye dayalı bir gıda ve tarım üretim modelinin ne denli imkânsızlıklar barındırdığını ortaya koymuştur. Gıda ve tarım sektörlerini yeniden ele alma gereksinimi ortaya çıkmış, yeniden yapılanma arayışı tezahür etmiştir. Keza ülkemizde pancar şeker sanayinin ihtiyaç duyduğu yeni bir stratejik açılım ihtiyacının yanında, pandemiyle birlikte stratejik ürünlerin özel sektör iradesiyle değil devlet eliyle, çalışan ve üretici organizasyonunda üretilmesinin önemi de ortaya çıkmıştır. Ayrıca şeker sanayisinde verimlilik, işçi sağlığı, çalışma barışı ve kısaca sürdürülebilir üretim açısından yıllarını Türkşeker’e vermiş deneyimli geçici işçi kardeşlerimiz adına yeni yıldan en büyük beklentimiz, kadro müjdesinin verilmesidir.
Salgın sürecinde asıl boşluğunu hissettiğimiz ve odaklanılması gereken diğer bir husus ise gıda egemenliği meselesidir. Gıda egemenliği, bize göre yerli üretime öncelik veren, özgün ulusal tarım politikaları uygulayabilme ve yurtiçi pazarı her türlü uluslararası olumsuz etkiden koruyabilmeyi öngören bir anlayışı ifade eder. Milli ve Yerli üretimden gelen güç işte bu yaklaşımda gizlidir. Pandemi döneminde, adım adım tüm bu kavramlar sınavdan geçmekle birlikte, ülkelerin birçoğunun ne yazık ki sınıfta kaldığı inkâr edilemez bir gerçekliktedir.
Her yeni yıl, bir milâda ve bir umuda tekabül eder. Pandeminin etkilerinin devam edeceğini öngördüğümüz 2021 yılının ülkemiz için kolay bir yıl olmayacağı ortadadır. Ancak içeride ve dışarıda her ne kadar zorluklarla karşılaşacak olsak da başta devletimizin, siyaset kurumunun, işverenin ve sivil toplum kuruluşlarının kronik ve acil sorunlara karşı ortak bir çaba çerçevesinde yaklaşma sorumlulukları bulunmaktadır. Bu mânâda; cesaret, idrak ve girişimcilik ruhunu 58 yıldır genlerinde taşıyan Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluk ve görev bilinci ile hareket edeceğimizin bilinmesini isteriz.
Tüm bu duygu ve düşüncelerle, başta sağlık boyutu olmak üzere insanlık olarak sahip olduğumuz değerlerin, doğanın, sevginin ve hoşgörünün kıymetinin bilineceği, adaletin ve eşitliğin toplumsal ölçekte sağlanabileceği bir dönemin miladı olarak 2021’e girmeyi temenni eder, yeni yılın tüm insanlığa sağlık, barış, huzur ve mutluluk getirmesini umuduyla, ülkemizin ve camiamızın yeni yılını en içten dileklerimizle kutlarız.
Koronavirüs dünya genelinde milyonlarca insanın vefatına sebep olurken, ülkemizde de on binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Milyonlarca insanımız da hastalığın etkisi altında yaşamını sürdürmeye devam etmektedir. Her şeyden evvel sağlık yönüyle hepimizi hedef alan pandemi sürecinin olumsuz etkileri birçok alanda baş göstermiştir. Ekonomik kriz ve sosyal çalkantılar, yenidünya düzeninin sorgulanmasına ve tartışılmasına yol açmıştır. Birçok işçi kardeşimiz işinden ve ekmeğinden olurken, aileleriyle birlikte milyonlarca insanımız sosyal koruma şemsiyesinin dışında kalmıştır. İşten çıkarma yasağı, ücretsiz izin desteği ve kısa çalışma ödeneği düzenlemeleriyle koruma sağlanması hedeflenirken, verilen desteklerin miktarı yüz güldürmekten çok uzak düzeyde kalmıştır.
Her kriz döneminde olduğu gibi 2020 yılında salgının etkisi altındaki krizde de canını dişine takarak memleket sevdasıyla hareket eden ve üreterek var olma mücadelesi veren yine emekçiler olmuştur. Başta sağlık çalışanları ve gıda işçileri olmak üzere, zorunlu sektörlerde işçiler hep sahada olmuştur.
Geçtiğimiz yıla damgasını vuran pandemi döneminde sadece sağlık sistemleri sınav vermekle kalmadı. Ülkelerin kriz yönetim becerileri, siyasi ve ekonomik yan etkilere verilen reaksiyonlar, yaşam ve çalışma tarzının sorgulanması, ekosistem ile uyumlu bir yaşamın gerekliliği ve stratejik sektörlerin yeterliliklerinin görülmesi açısından dikkat çekici olmuştur. Tüm dünyada yaşanan pandemi, ithâl hammaddeye dayalı bir gıda ve tarım üretim modelinin ne denli imkânsızlıklar barındırdığını ortaya koymuştur. Gıda ve tarım sektörlerini yeniden ele alma gereksinimi ortaya çıkmış, yeniden yapılanma arayışı tezahür etmiştir. Keza ülkemizde pancar şeker sanayinin ihtiyaç duyduğu yeni bir stratejik açılım ihtiyacının yanında, pandemiyle birlikte stratejik ürünlerin özel sektör iradesiyle değil devlet eliyle, çalışan ve üretici organizasyonunda üretilmesinin önemi de ortaya çıkmıştır. Ayrıca şeker sanayisinde verimlilik, işçi sağlığı, çalışma barışı ve kısaca sürdürülebilir üretim açısından yıllarını Türkşeker’e vermiş deneyimli geçici işçi kardeşlerimiz adına yeni yıldan en büyük beklentimiz, kadro müjdesinin verilmesidir.
Salgın sürecinde asıl boşluğunu hissettiğimiz ve odaklanılması gereken diğer bir husus ise gıda egemenliği meselesidir. Gıda egemenliği, bize göre yerli üretime öncelik veren, özgün ulusal tarım politikaları uygulayabilme ve yurtiçi pazarı her türlü uluslararası olumsuz etkiden koruyabilmeyi öngören bir anlayışı ifade eder. Milli ve Yerli üretimden gelen güç işte bu yaklaşımda gizlidir. Pandemi döneminde, adım adım tüm bu kavramlar sınavdan geçmekle birlikte, ülkelerin birçoğunun ne yazık ki sınıfta kaldığı inkâr edilemez bir gerçekliktedir.
Her yeni yıl, bir milâda ve bir umuda tekabül eder. Pandeminin etkilerinin devam edeceğini öngördüğümüz 2021 yılının ülkemiz için kolay bir yıl olmayacağı ortadadır. Ancak içeride ve dışarıda her ne kadar zorluklarla karşılaşacak olsak da başta devletimizin, siyaset kurumunun, işverenin ve sivil toplum kuruluşlarının kronik ve acil sorunlara karşı ortak bir çaba çerçevesinde yaklaşma sorumlulukları bulunmaktadır. Bu mânâda; cesaret, idrak ve girişimcilik ruhunu 58 yıldır genlerinde taşıyan Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluk ve görev bilinci ile hareket edeceğimizin bilinmesini isteriz.
Tüm bu duygu ve düşüncelerle, başta sağlık boyutu olmak üzere insanlık olarak sahip olduğumuz değerlerin, doğanın, sevginin ve hoşgörünün kıymetinin bilineceği, adaletin ve eşitliğin toplumsal ölçekte sağlanabileceği bir dönemin miladı olarak 2021’e girmeyi temenni eder, yeni yılın tüm insanlığa sağlık, barış, huzur ve mutluluk getirmesini umuduyla, ülkemizin ve camiamızın yeni yılını en içten dileklerimizle kutlarız.
İsa GÖK
Şeker-İş Sendikası Yönetim Kurulu Adına
Genel Başkan
Şeker-İş Sendikası Yönetim Kurulu Adına
Genel Başkan