TÜRKİYE GIDA VE ŞEKER SANAYİ İŞÇİLERİ SENDİKASI(ŞEKER-İŞ) GENEL BAŞKANI İSA GÖK’ÜN
‘1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ’
MÜNASEBETİYLE YAYINLAMIŞ OLDUĞU MESAJI
‘1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ’
MÜNASEBETİYLE YAYINLAMIŞ OLDUĞU MESAJI
“Bu 1 Mayıs’ta Emeğin Ekonomik ve Sosyal Haklarının Her Türlü İhlaline Karşı Sesimizi Her Türlü Platformdan Yükselteceğiz’’
İnsanlık dışı çalışma ve yaşam koşullarına mahkûm edilen işçi sınıfı, 19’uncu yüzyıl boyunca üzerlerindeki baskıya rağmen çetin mücadeleler vererek sendikaların çatısı altında örgütlenmeyi başarmış, tek ses ve tek yürek olarak insanca yaşamak için amansız bir mücadele içine girmiştir. Madenlerde, fabrikalarda, inşaatlarda, tarlalarda günlük 16-18 saate varan çalışma süreleri başta olmak üzere, iş kazalarına ve meslek hastalıklarına, eşitsizliğe, sefalet ücretlerine, adaletsizliğe karşı sesini yükseltmiştir. O yıllardan bu yana dünyanın dört bir yanındaki emekçiler, daha adil ve eşitlikçi bir bölüşüm için 1 Mayıslarda seslerini yükseltmektedir. Adil bir düzen, adaletli bölüşüm, fırsat eşitliği ve çalışma yaşamının temel sorunlarına karşı çözüm talepleri 1 Mayısların temelinde yer edinmiştir.
Bu yıl 1 Mayıs’a buruk bir şekilde girmekteyiz. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınından dolayı meydanlardan uzak bir şekilde emeğin bayramını karşılamak zorunda kalacağız. Salgın işçi-işveren ayırmadan tüm sosyal sınıfları olumsuz etkiledi, ancak üretim baskısı, işsizlik kaygısı ve gelir güvencesinin olmayışı gibi etkenler, işçilerin daha fazla etkilenmesi sonucunu doğurdu. Bu noktada hükümetten talebimiz, işverenin insafına bırakılmış bir ücretsiz izin sistemi değil gerçek bir işten çıkarma yasağı getirilmesi, işsizlik sigortası fonundan yararlanma koşullarının hafifletilmesi, salgın süresince ekonomik ve sosyal açıdan korumanın sosyal devlet ilkesine paralel olarak genişletilmesidir.
Bu 1 Mayıs’ta
• İşçinin Anayasayla, uluslararası sözleşmelerle ve yasalarla güvence altına alınmış olan sendikal örgütlenme hakkının ihlal edilmesine,
• İnsan onuruna yaraşır bir yaşamın temelini oluşturan sürekli istihdam yerine ikame edilen geçici işçilik ve kiralık işçiliğe,
• Covid-19’un işçi sınıfında açtığı sosyal ve ekonomik yaralara,
• Açlık sınırının altında ücretlere,
• İş cinayetlerine,
• Çocuk işçiliğine,
• Kayıt dışılık nedeniyle sosyal güvence yoksunluğuna,
• Emeğin ekonomik ve sosyal haklarının her türlü ihlaline karşı sesimizi her türlü platformdan yükselteceğiz.
Karantina günleri nedeniyle meydandan değil sosyal medyadan ses yükseltmemiz, işçi sınıfının ve sendikaların, vatanı ve tabii hakları için her koşul altında örgütleme başarısını göstereceğine çağrışım yapmalıdır.
Son söz olarak iş kazalarında ve meslek hastalıklarında, 1 Mayıs kutlamalarında, içinde bulunduğumuz salgın sürecinde hayatını kaybeden tüm emekçi kardeşlerimizi rahmetle ve saygıyla anıyor, ailelerine ve sevenlerine sabır ve baş sağlığı diliyoruz. Tarihi işçi sınıfı mücadelesine altın harflerle yazılmış örneklerle dolu olan Şeker-İş Sendikası olarak, bütün emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü en içten dileklerimizle kutlar, hakkaniyet ve eşitlik ilkelerinin tam olarak benimsendiği yarınlar dileriz. Yaşasın 1 Mayıs!
İnsanlık dışı çalışma ve yaşam koşullarına mahkûm edilen işçi sınıfı, 19’uncu yüzyıl boyunca üzerlerindeki baskıya rağmen çetin mücadeleler vererek sendikaların çatısı altında örgütlenmeyi başarmış, tek ses ve tek yürek olarak insanca yaşamak için amansız bir mücadele içine girmiştir. Madenlerde, fabrikalarda, inşaatlarda, tarlalarda günlük 16-18 saate varan çalışma süreleri başta olmak üzere, iş kazalarına ve meslek hastalıklarına, eşitsizliğe, sefalet ücretlerine, adaletsizliğe karşı sesini yükseltmiştir. O yıllardan bu yana dünyanın dört bir yanındaki emekçiler, daha adil ve eşitlikçi bir bölüşüm için 1 Mayıslarda seslerini yükseltmektedir. Adil bir düzen, adaletli bölüşüm, fırsat eşitliği ve çalışma yaşamının temel sorunlarına karşı çözüm talepleri 1 Mayısların temelinde yer edinmiştir.
Bu yıl 1 Mayıs’a buruk bir şekilde girmekteyiz. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınından dolayı meydanlardan uzak bir şekilde emeğin bayramını karşılamak zorunda kalacağız. Salgın işçi-işveren ayırmadan tüm sosyal sınıfları olumsuz etkiledi, ancak üretim baskısı, işsizlik kaygısı ve gelir güvencesinin olmayışı gibi etkenler, işçilerin daha fazla etkilenmesi sonucunu doğurdu. Bu noktada hükümetten talebimiz, işverenin insafına bırakılmış bir ücretsiz izin sistemi değil gerçek bir işten çıkarma yasağı getirilmesi, işsizlik sigortası fonundan yararlanma koşullarının hafifletilmesi, salgın süresince ekonomik ve sosyal açıdan korumanın sosyal devlet ilkesine paralel olarak genişletilmesidir.
Bu 1 Mayıs’ta
• İşçinin Anayasayla, uluslararası sözleşmelerle ve yasalarla güvence altına alınmış olan sendikal örgütlenme hakkının ihlal edilmesine,
• İnsan onuruna yaraşır bir yaşamın temelini oluşturan sürekli istihdam yerine ikame edilen geçici işçilik ve kiralık işçiliğe,
• Covid-19’un işçi sınıfında açtığı sosyal ve ekonomik yaralara,
• Açlık sınırının altında ücretlere,
• İş cinayetlerine,
• Çocuk işçiliğine,
• Kayıt dışılık nedeniyle sosyal güvence yoksunluğuna,
• Emeğin ekonomik ve sosyal haklarının her türlü ihlaline karşı sesimizi her türlü platformdan yükselteceğiz.
Karantina günleri nedeniyle meydandan değil sosyal medyadan ses yükseltmemiz, işçi sınıfının ve sendikaların, vatanı ve tabii hakları için her koşul altında örgütleme başarısını göstereceğine çağrışım yapmalıdır.
Son söz olarak iş kazalarında ve meslek hastalıklarında, 1 Mayıs kutlamalarında, içinde bulunduğumuz salgın sürecinde hayatını kaybeden tüm emekçi kardeşlerimizi rahmetle ve saygıyla anıyor, ailelerine ve sevenlerine sabır ve baş sağlığı diliyoruz. Tarihi işçi sınıfı mücadelesine altın harflerle yazılmış örneklerle dolu olan Şeker-İş Sendikası olarak, bütün emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü en içten dileklerimizle kutlar, hakkaniyet ve eşitlik ilkelerinin tam olarak benimsendiği yarınlar dileriz. Yaşasın 1 Mayıs!
Saygılarımla,
İsa GÖK
Genel Başkan
İsa GÖK
Genel Başkan