‘‘Stratejik coğrafyasıyla farklı bir konumda olan Türkiye’de politikadan ekonomiye savaşların, yangınların, gerilimlerin, hüzünlerin ve sevinçlerin hiç eksik olmadığı akıl almaz hareketli bir yılı daha geride bırakmış bulunuyoruz.
Takvim yaprakları birer birer koparken ülkemizi ve milletimizi etkileyen olayların akış hızındaki yoğunluk şuurlu ve sağduyulu her insanımızın da dikkatini çekmektedir.
Asırlardır her türlü iç ve dış tehdidin ateş çemberi içinde, yılmadan mücadele eden Türk milleti olarak, 2025 yılında da kültürel dehamız ve inancımızla yarınlarımızı daha aydınlık ve müreffeh kılmak için mücadeleye devam etmeliyiz.
Türkiye, işte bu küresel fotoğraf içinde, hem güvenlik krizlerini, hem sağlık krizini, hem siyasi ve sosyal sınamaları başarıyla veren bir ülke olarak, kendini olumlu yönde ayrıştırmayı başarmıştır.
Bugün özellikle çalışma hayatının kronik sorunları arasında belki de en başı tutan iş kazaları konusunda halen daha gereken tedbirlerin alınamamış olması üzüntü vericidir. Çalışanların hayatlarını kaybetmeden ya da sakatlanmadan insan onuruna yaraşır biçimde çalışabilecekleri bir çalışma hayatı omurgasının bedene oturtulması ve bedenin de o omurgaya uyum sağlaması gerekmektedir. Özellikle 21. Yüzyıl Türkiye’sine yakışmayan, başta bir Anayasal hak olan sendikalılık ve bu nedenden dolayı işten atılmaların son bulduğu, emeğin alın teri kurumadan hakkının verildiği, kısaca artık bariyerlerin yıkıldığı bir 2025 yılını temenni ediyoruz.
Bu vesileyle, 2025 yılının İslam coğrafyasında, özellikle Kudüs’te, Gazze’de ve Doğu Türkistan’da zulüm, kan ve gözyaşının sona erdiği, ülkemize ve tüm dünyaya barış, huzur ve refah getiren bir yıl olmasını diliyor; başta gıda ve şeker sanayi emekçileri olmak üzere tüm emekçilerimizin ve vatandaşlarımızın yeni yılını en içten dileklerimizle kutluyoruz.’’
Saygılarımla;
İsa GÖK
Genel Başkan